Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for the ‘Bizim Şiirler’ Category

Dörtlükler

YENİ BİR GÜN

Yine yükseliyor göğe güneş

Kanat çırpmaya hazırlanıyor kuşlar

Açılmayı bekleyen papatyalar

Güneşse sanki gözlerimde…

YÜREĞİMİN SESSİZLİĞİ

Dışarıda bir yağmur bas var

Penceremde papatyalar

Dışarıda fırtınalar var

Yüreğimde heyelan…

BEN DE Mİ? YALNIZLIK

Masada;

Yırtık bir uçurtma

Bir ayağı eksik bi sandalye

Son yaprağı koparılmış bi kitap

Bendeyse;

Fuzuli bi yalnızlık var

PEKİ YA SENDE NE VAR?

Yeryüzünde;

Kaldırımlar, evler, insanlar…

Güzel kızların iri göğüsleri

Kaçamak aşklar, viyagra sevişmeler…

Gökyüzünde;

Kanat çırpan kuşlar

Bembeyaz görkemli bulutlar

Yağmur, güneş, gökkuşağı…

Söyle bana şimdi…

Peki ya sen ne var?

ARAFTA KİMLER VAR?

Mezarda ölü canlar

Cennette gider iyi insanlar

Cehenneme atılırlar,  kötü insanlar

Peki ya Arafta kimler var?

iNTİHARA TEŞEBBÜS

Bırak beni kendi halime cihan

Neyim var ki kendimden başka

Diyorlar; Boş ver sende dal aşka

Sıkıyorsa gel de öldür kendini bu yaşta?

BÜTÜN YOLLAR SANA ÇIKAR

Önünüze bütün yolları serdim diyorsun

Sağ tarafta aşk, Sol tarafta ölüm

Önümde hayat,  Arkamda ahiret

Hiç düşünmedin mi insanlar bütün yolları bir seferde geçmek ister?

YORGUN AYAKLAR

İstemesek de geldik dünyaya

Her gün o halaydan o halaya

Bazı insanlar çıkmış aya

Sen diyorsun ki yürü kulum yaya…

YAĞMURA

Gökyüzü çırıl çıplak

Masmavi ışıl ışıl

Yok ki bulutlar

Nerde kaldı yağmur?

KÜRTAJ

Gençtik…

Yağmurlarda seviştik

Gecelerce öpüştük

Sonunda kürtaja yenik düştük… J

KİRALIK GÖMLEK

Yürüyordum her gün yürüdüğüm yolda

Kuşun biri sıçtı üzerimdeki gömleğime

Yanımdakiler; Uğur getirir. dediler

İyide gömlek benim değildi ki…

Tanrıma….

UMUT ÖZGÜR

Read Full Post »

Gecenin Güneşi

Yıldızlar yok bu akşam

Gölgesi yok ağaçların

Her yer kapkaranlık

Sokaklar, gökyüzü ve evlerin odaları

Tüm evren yasa bulanmış gibi

Yüzyılların biriktirilen bütün acılarını

Küsüyormuşçasına

Her yer hüzündioksit kokuyor

Anlamaya başlıyordum

Bu gün her günden daha farklı bir gündü

Bense…

Çığlık atarcasına susuyordum o karanlıkta

Gözyaşlarım yayılıyordu geceye, karanlığa

Ay gözlerini çekmişti gözlerimden

Adeta bir bidon yalnızlık dökülüyordu üstüme

Daha sonra…

Somali deki aç bir çocuğa dönüyordum

Yalnızlık rüzgarı çarpıyordu yüzüme

Akbabalara yem olan Afrika da ki o çocuk oluyordum

Kurtarılabilen ama kurtarılmayan…

Öylece ölüme terk edilen..

Ölüm o günden sonra anlam taşımaya başladı

Çölün ortasındaki bir çeşme oluyordum

Ne akıyor nede taşıyordum…

Kanadı kırılmış bir kuş gibi hissetmeye başlıyordum

Göç mevsimiydi oyda

Ama uçamıyordum…

Oysa Uçmalıydım…

Ölü ozanın sazı oluyordum

Kırılmış sazının çatlak melodisiydim…

Yıkılmış bir kentin EnkaZ’ına dönüyordu bedenim

Her taraf darma dağınık

Yazdan, hazana dönüyordu mevsim

Değişiyordu iklim…

Değişiyorduk…

Avuçlarımda ölü kuşlar

Pırpır çarpardı yüreği gençliğimin

EnkaZ’ın külleriyle yitip gitmişti düşlerim

Yitip gitmişti, yitirilmez denen sevdalar

Yitirilenler kalıyordu geriye

Ölümün acımasızlığı okunuyordu gözlerde

Tıpkı duvarda hareketsiz duran bir tablocasına

Dökülüyordu gözlerden yaşlar

Mavi özlemlerle doluyordu yürekler

Ürkek sevdaların mevsimi değildi

Delikanlıca sevmeliydi

Delice arzulamalıydı her nefes alışında

Yitirilmişti oysa bütün sevdalar

Göğe açılıyordu eller

Okunuyordu bilenen bütün dualar

Bir umut diliyordu bütün insanlar

Sana okunuyordu bilenen bütün DUALAR….

Küçük Tanrıçama…

Umut Özgür

Read Full Post »

Buğulu Camda ki Hayat

Yağmur yağıyordu

Korkuyor ve susuyorum

Ürkek bir ceylana dönüyordu bedenim

Tenimde yağmur damlaları

Gözlerim tıpkı buğulu bir cam

Gözyaşlarım siliyordu

Buğulu cama yazılan hayatı

Tek bir satır kalıyordu:

Hayat ….  HOŞÇA KAL…

Read Full Post »

Düşünceler alıyor beni bu diyardan

Adını dahi bile bilmediğim kentlere

Rüzgar gibi savruluyorum

Bir o kentten, bir o kente…

Yalnızlık; serpilirken zehir gibi ruhuma…

Yağmur yağıyor gökyüzünden umut umut

Bir düş yeşeriyor gönlümün bahçesinde

Yeniden başlarcasına hayata

“Gel, gel tut elimden” diyorum

Ve bir yıldız kayıyor, gökyüzünden

Tutmak istercesine yarin elinden

Koşar adımlarla yürüyorum sana doğru

Her karanlığın içinde bir aydınlık var biliyorum

Koşuyorum(uz), karanlıktan aydınlığa…

Sana Doğru…

Umut ÖZGÜR

Read Full Post »

Kendimi sensizlikle yalnız bırakmamak için

Hep oturduğumuz o banka, tek başıma oturdum

Sen çıkıp gelirsin diye bekledim, saatlerce…

Sen gelmedin…

Bir fahişe gelip oturdu

Sen gittikten sonra

Seni bulduğum o banka…

Umut ÖZGÜR

Read Full Post »

Sana;

Masmavi gökyüzünden bir kırlangıç

Sonsuzluğun içinden aritmetik bir melodi

Çöle düşen bir damla yağmur

Elimde bir avuç umutla

Gelmek isterim, her seferinde…

Tekrardan tekrardan tekrardan sana…

Kırık bir gitar gibiyim, çatlak melodilerimle

Bir gününü yaşayamamış bir kelebek gibiyim

Kayıp kenti arayan yolcu gibi hissetmekteyim

Şimdi serpilirken ruhuma hüzün…

Umutsuzluk bir zehir gibi yayılmakta bedenimde

Karanlık; bir sömürgeci gibi işgal etmekte beynimi

Yek bir kent kaldı alınmadı sadece

Yek bir sen kaldın, benden geriye

Birlikte olmak vardı;

Kışın en soğuk gününün tam ortasında bile

Tam ortasındayken yağmurun, karın, soğuğun…

Sevişmek vardı bir sokak ortasında sessizce

Değerken dudağın dudağıma; yağmur durur…

Bir ben, bir sen kalırdık

Tam ortasında seviştiğimiz o kentin

Gel gör beni farklı coğrafyalardayız…

Umut ÖZGÜR

Read Full Post »

Bu sabah erken uyandım

Boyadım gönlümün duvarını maviye

Oturdum

Ve

Sustum

Öylece…

Sessizliği yırtan bir çığlık gibiyim

Suskunluk

Çaresizlik

Buhranla…

Buruk bir sevinç var şimdi dudaklarımda

Yüzüme vuran yalnızlık rüzgarıyla

Dur diyorum sessizliğe (DUR)

Ve Korkuyorum…

Yürüyorum, kapkaranlık bir sokağın tam ortasında

Yürüyor ve korkuyorum…

Hızlanıyor ayaklarım

Öylece karanlığın içinde serpiliyorum geceye

Koşuyorum sonra… Koştukça ağlıyorum

Savaşıyorum… Karanlıkla, Kendimle…

Kendimi suçluyor

Kendimden kaçmaya başlıyorum

Yalnızlığım biraz daha yalnızlaşıyor

Çığlık atarcasına susuyorum karanlıkta

Durmadan koşuyor ve ağlıyorum

Ölümden Kaçarcasına

Umut ÖZGÜR

Read Full Post »

…………

Ve ölüm kokuyor şimdi bütün çiçekler

Korkuyla sulanmışlar gibiler

Ve suskunluğa hapsolmuşlarcasına boyunları eğik

Kanatları kırılmış kuş misali uçmaya hasretler

Her gün den daha farklı olan bu günde

Bu günde gene her gün gibi bulutlu bir hava vardı gökyüzünde

Nefretini toplamış ve kusmaya hazır bir biçimde

Bakıyordu hayat gözlerimin taa içine bakarak

Şimşekler çakıyordu tıpkı bir kurşun gibi, yorgun beynimde

Korku sarılıyordu ve usulca işliyordu bedenime

Hapsoluyordum tek başıma odamda bir yalnızlığa

Korkuyordum oysa karanlıkta

Odamdayım şimdi tek başıma

Yalnızlıktan kaçarcasına sarılıyorum yatak ve torganıma

Bir daha hiç uyanmamak üzere kapatıyorum gözlerimi hayata

Suskunluk ve çaresizliğimin içinde bir çığlık oluyorum ve her ne kadar korkup kaçsam da bir sonraki güne daha erken uyanıyordu….

Read Full Post »

Ne Benim…

Bulutlu bir akşam üstünün olmayan güneşinin batışını seyrediyorum

Şu anda kendimi şizofren bir aşka mektup gibi hissediyorum

Ayağına bağlanmış mektubu yerine ulaştırmak isteyen bir güvercin gibi hızla kanat çırparken yeni coğrafyalara pusulasını aşırmış bir seyyah gibi hissetmekteyim

Şimdi yapayalnız bir sokakta arkamda hiç kimse yokken bile birilerinin gelip beni öldüreceğini düşünen bir paranoyak gibiyim…

Güneş yüzümün taa içine vururken bile üşüyorum şimdi

Gel gel gel artık gel kurtar beni bu yalnızlıktan

Al götür beni başka diyarlara

Mühebbete mahkumcasına hapset beni cennetinin içine

Heryer karardı, korkma sarıl bana, dünya yalan ama boşver elimi tut
Herşey bitebilir, korkma sarıl bana, herşey yalan ama boşver elimi tut
Herkes kalleş, korkma sarıl bana, bugece çok soğuk boşver elimi tut
Yine yalan atmadım, haydi darıl bana, son birkez olsada nolur elimi tut

Read Full Post »

Ve hissetmek bir korkuyu, umutçasına

Çığlık atarcasına haykırmak yalnızlığa

Susarken bile soluk soluğa

Hissetmek geçiyor içimden, yalnızlığı dudaklarında

Ruhum yüksek doz hüzün salgılamakta

Karanlık bir sokağın tam ortasında

Korkular sinerken tenimin en derinine

Bir kaldırımda bakmaktayım mehtaba

Gecikmişim hayatın akışına

Yelkovanını kaybetmiş bit akrep gibiyim

Çölün ortasındaki bir çeşme gibi

Ne akarrr ne taşarımmmm….

Umut ÖZGÜR

Read Full Post »

Older Posts »